Kendimi kaybettiğimi düşündüğüm vakitler endişelenir, sonra aceleyle eşkalimi çizerdim. Rahatlar, böylece aramaya başlardım. İnsan en çok kendisinin nelerin ardına saklanıp, kimlere sığınabileceğini bildiğinden, işim kolaylaşırdı. Söz konusu kaçak gövdemse gövdemi, ruhumsa ruhumu çekip kulaklarından ait olduğu yere getirir, gürültüyse gürültü sessizlikse sessizliğin içine koyardım. Kendimi bulamadığım da olur, bu bulamayaşım bazan günlerce ve hatta aylarca sürerdi. Fakat sonunda bulurdum. Bazan da onca koşuşturma, onca kedere ve kaygıya rağmen hiçbir şey bulamaz, başım yerde öylece eli boş dönerdim. Eli boş döndüğüm vakitler, kendi içimde uzun süren tartışmalar sonrası, nasıl olacağını bilemediğim yeni bir ben yaratırdım. Yılanın derisini atması gibi olurdu her şey. Bir dahaki kayboluşa kadar bu yeni deriyi besler, okşar ve büyütürdüm.
Bazen İnsan – 0
